ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

ÇAYKARA


ÇAYKARA İLÇE TARİH

Çaykara tarihi süreç içersinde birçok kavmin elinde olmuş, Peçenek ve Bizanslıların hâkimiyetinden sonra 1461’de Fatihin Trabzon’u fethi ile Osmanlıların eline geçmiştir. İlçemiz Çaykara ismini, Solaklı deresinin kenarında, eski değirmenlerin yakınında yerden çıkan kaynak sudan almıştır. Kadahor ismiyle 1925 yılından 1948 yılına kadar Of ilçesine bağlı nahiye (Bucak) idi.01.06.1947’de 5071 sayılı kanunla ilçe olan Çaykara 01.01.1948'de de fiilen teşkilatlandırılmıştır.13.05.1948 tarihinde de ilçenin belediye teşkilatı kuruldu. Çaykara’nın ilk belediye 

başkanı Akdoğan köyünden merhum Hasan EROL’dur. İlçemizin ilk kaymakamı Mahmut KESKİN, üçüncü kaymakamı eski Büyük Millet Meclisi Başkanlarından Necmettin KARADUMAN'dır.


Trabzon'un 2700-2800 yıllık bir tarihe sahip olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, Çaykara’nın da bu kadar eski bir tarihi olduğunu söyleyebiliriz. İlk yerleşim tarihi olarak 1583 yılı Tahrir Defterlerinde Çaykara'nın Dernekpazarı ile birlikte 10 köyü vardı. .Sonradan iskânlarla bu yüksek bölgeler kalabalıklaştı. Eskiden şimdikinin tam tersine sahiller yerine yüksek yerler yerleşim için tercih ediliyordu. Çünkü sahil kesimi ve alçak yerler sıtma gibi bazı hastalıkların yaygın olduğu sağlığa pek elverişli olmayan havası ağır yerlerdi.

M.Ö.2000 yıllarından beri ilk Türk yerleşim yörelerinden olan Trabzon-Of ve Çaykara'nın İslam'ı tanıması 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Bizanslıların son devleti Trabzon Pontus Krallığına son vermesiyle hızlanmış ve yüz sene içinde Trabzon-Of ve Çaykara bölgesi kamilen Müslüman olmuştur.fetihten sonra egemenlik,Of ve Çaykara'yı da içine alacak şekilde Osmanlı Devletine geçtikten sonra aralarında tek tük Müslüman olmakla birlikte çoğunluğu Hıristiyan olan Of ve Çaykara halkı müslümandır.

Tarihi varlığı M.Ö.2000 yıllarına kadar inen Çaykara, kronolojik sıraya göre önce ilk Türk Boyu olan Kimmerler olmak üzere, Etiler, Sakalar, sakaların çeşitli boyları(Kıpçaklar, Khaldiler, Turaniler...)nın M.Ö.VI.yüzyıldan M.Ö.63 yılına kadar Miletoslular (Pontus)ın M.Ö.63 yılından Doğu Roma İmparatorluğunun Büyük Roma İmparatorluğundan ayrıldığı tarih olan M.S.4.yüzyıl başlarından 1204 yılına kadar Bizanslıların ve 1204'ten 1461 yılına kadar yine Bizans asıllı Trabzon Pontus Krallığının dönemlerini yaşadıktan sonra 1461 yılında Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u fethiyle Osmanlı İmparatorluğunun egemenliğine geçer.İlçemiz halkı XVI.asır ortalarında Kahramanmaraş ilinden İslam'ı tebliğ için gelen Maraşlı Selçukizade Osman Efendi ve torunlarının Of ve Çaykara yöresinde yaptıkları İslam Dinini tanıtıcı,öğretici ve öğütleriyle ve dışarıdan iskan yoluyla gelen Müslüman Türk sülalelerinin etkileriyle topluca İslam dinini hak din olarak kabul etmişlerdir.1554 yılında bugünkü Çaykara sınırları içerisinde 9 ayrı köy bulunuyordu.Bunlar Gorgosa,Holayısa,Paçan,Yente,Haldizen,İpsil deresi,Aso,Yukarı ve Aşağı Ogene.Bu dönemde yaklaşık 1360 kişiden oluşan nüfusun %5'i müslüman %95'i hristiyandı.Çaykara sınırlarında 8 değirmen vardı.

Bugün Çaykara'nın hem tarihi ve hem de turistik önemi haiz bir yeri olun Sultan Murat yaylasında Sultan IV.Murat 1635 yılında İran seferinden dönerken ordusuyla bu yaylada konaklayarak Cuma namazını kılmış ve birkaç gün burada konaklamış olmasından dolayı birkaç yaylanın merkezinde olan bu yaylaya "Sultanmurat"ismi verilmiştir.İlçe merkezinden 17 Km. güneybatıda ve denizden 1900 m. yükseklikte bulunan bu yaylada ayrıca Birinci Dünya Savaşı sırasında istilacı ve işgalci Rus ordularına karşı savaşan Osmanlı ordularının bir şehitliği vardır.Burada bir subay ve 70 er olmak üzere 71 Mehmetçik Rus askerleriyle savaşarak şehit düştüğünden bu tepeye "Şehitler Tepesi"ismi verilmiştir.23 Haziran 1916'da şehit olan bu kahraman vatan evlatlarının anısına bu tepeye şehitler abidesi dikilmiş olup,gönderinde Şanlı Türk Bayrağı bağımsızlığımızın simgesi olarak dalgalanmaktadır.


İlçemiz 1916 yılı Martında Rize sahillerinden çıkartma yapan Rus birlikleri tarafından işgal edildi.Of ve Çaykara halkı Rus işgalini önlemek için Of-Rize sınırında İyidere bölgesinde bir aya yakın bir zaman Ruslarla kahramanca savaştı.Direniş kırılınca Rus ordusu Of'u ve Çaykara'yı işgal etti.


27 Şubat 1918 yılına kadar bölgede kalan Ruslardan Çaykara 27 Şubatta kurtarıldı. Her yıl 27 Şubatta Çaykara'nın kurtuluşu törenlerle kutlanır.

ÇAYKARA İLÇE SOSYO EKONOMİK DURUM



Doğu Karadeniz Bölgesi’nde sık sık meydana gelen sel felaketlerinin en yoğun olarak yaşandığı yerlerden biri, Çaykara ve Dernekpazarı havalisidir. Son yüzyıl içerisinde; 29 Temmuz 1929 tarihindeki büyük tufan, 4 bine yakın kişinin hayatını kaybetmesiyle neticelendikten sonra yörenin yarıdan fazlalık kısmı kullanılmaz hale gelmiştir. Bu selle beraber Maçka, Bayburt, Erzincan’ın Tercan ve Çayırlı ilçelerine ve Muş’a göç veren Çaykara ve Dernekpazarı, 1940’lü yıllarda da Suluova’ya, 19 Mayys 1959 tarihli sel felaketi ile Hatay’ın Kırıkhan ilçesine, 1963 yılında Van’ın Özalp ilçesine, 1967 yılında Bursa’nın Orhangazi ilçesine, 1973 yılında Gökçeada’ya ve Trabzon merkeze bağlı Pelitli köyüne, 1974 yılında Kıbrıs’a, toplu göçler vermiştir.




Çaykara'da sık aralıklarla meydana gelen sel ve heyelanlarda en çok etkilenen köylerin başında Şahinkaya köyü gelmektedir. Evini ve arazisini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalan köylüye devlet her zaman şefkat elini uzatmıştır.




Bu çerçevede; Bakanlar kurulu'nun 13.7.1973 gün 7/6733 sayılı kararıyla Trabzon ili Çaykara ilçesinin Şahinkaya köyünden 61 aile 1973 yılında Gökçeada'ya tarımsal proje kapsamında yerleştirilmiştir. Her aileye konut, tarımsal tesis, 46-65 dekar arasında değişen tarım arazisi verilmiş; ayrıca cami, köy konağı, fırın gibi sosyal tesisler, satış mağazaları, mandıra gibi ekonomik tesisler, kanalizasyon, içme suyu gibi altyapı tesisleri de yapılmıştır. İskan edilen 61 aileye müstahsil (üretici) hale gelinceye kadar iaşe, ibade, nakliye ve diğer ihtiyaçlarını karşılamak üzere karşılıksız yardım yapılmış, ayrıca her aileye tarım arazilerinin yanında 25 zeytin ağacı dağıtılmıştır.




İskan edilen 61 aileye toplam 390 dekar arazi dağıtılmış olup adlarına tapu çıkarılmış, 61 aile kooperatif bünyesinde bir araya getirilerek her aileye 1973 fiyatlarıyla 5000 Türk Liralık işletme ve 2500 liralık donatım kredisi verilmiştir. Verilen donatım kredisi hayvan ve demirbaş olarak kullandırılmıştır. Her aileye 40 adet Gökçeada cinsi koyun verilmiştir. Şahinkaya Köy Kalkınma Kooperatifi'ne her aileye verilmek üzere zirai ekipman teslim edilmiştir.




1959 yılı sel felaketinin ardından Çaykara’nın üç köyünden (Zeno, Fotinos, Şur) muhacir yazışmaları başladı. Bazıları bu işe inanmamış, bazıları inanmış, bazıları ümitli, bazıları da karamsardı. Sonunda iş bir neticeye varmış ve muhacirlik olayı gerçekleşmişti. Söylentilere göre birkaç yer içinden büyüklerimiz, Kırıkhan'ı beğenmişlerdi. 1960'lı yılların başında meskenlerin yapımına başlanmış olup, 1964 yılında tamamlanmıştı. 1964 yılında tarla ve meskenlerin kuraları çekilir ve 1965 yılının sonunda Trabzon’dan Kırıkhan’a göçe karar verilir. Selden zarar gören üç köy halkından; Ulucami'den 185 hane, Şahinkaya'dan 179 hane ve Kabataş köyünden 44 hane olmak üzere 1965 yılında Kırıkhan ilçesine 408 hane yerleştirildi. Oluşan bu yeni mahalle, 408 Evler Mahallesi adıyla nüfus kayıtlarında işlendi. Fakat halk arasında KARADENİZLİLER Mahallesi olarak geçmektedir. Aradan neredeyse yarım asır geçti. Fakat Çaykara ile irtibat hiç kesilmediği için yeni gelmiş gibi tazeliğini koruyor. Kırıkhan Nüfus Dairesi’nde son durum itibari ile 408 Evler Mah. 372 hane kayıtlı var. Bazı iskanlar Çaykara'dan nüfuslarını Kırıkhan'a almadılar.




Kırıkhan' da doğanlardan büyük baba ve büyük anne olanlar var. Yani üç nesil geçti. Kırıkhan’da doğan ve yeni konuşmaya başlayan çocuğa da sorduğunuzda; “Nerelisin ?..” diye, “ÇAYKARALI’yım” diyor. Bu hal, hasretliğin ailelere yansıyan bölümünden kaynaklanıyor.




Yıl 1960. Çaykara ilçesinin (Horos) Yaylaönü (Holaysa) Baltacılı, Yeşilalan, (Şerah) Uzungöl köylerinde o yıl büyük bir heyelan olur. Yöre halkının daha güvenli bir yere taşınmasına karar verilir. Hükümet Van’a yerleştirme hususunda karar alır. Heyelandan zarar gören, dört kişiden oluşan bir ekip Van-Özalp’a giderek kendilerince bir keşif yaparlar, düz bir ovayı gördüklerinde beğenerek olumlu cevap verirler. 1964 yılının ilkbaharında köyün kurulması için çalışmalar başladığında iskân edilecek olan aile reisleri kendi oturacakları evleri kendilerinin inşa etmek istediklerini beyan ederler.




İlk etaptaki 150 hanelik iskân kontenjanının 55 hanesi Baltacılı ve yeşilalan köylerine ayrılır. 460 kişiden oluşan ilk kafile Van Özalp, Dönerdere'ye gelir. Devlet göç edenlere, 20 yılda geri ödemek şartıyla arazi verir. Amaç, onları tanımadıkları bu coğrafyada daimi tutmaktır.
İlk zamanlar yöre insanı ve iklimine zor alıştılar, hemen her mevsim yağmur düşen topraklardan göçüp, dondurucu soğukların yaşandığı kışın karına, yazın da kuraklığına, alışamamışlardı. Ama zamanla bazı sorunlar aşıldı kız alıp vermeler ve kaynaşmalar başladı.




İlk olarak Özalp-Dönerdere köyüne gelen hemşerilerimiz Van’da bulunan diğer tüm köylerinden farklı olarak dikkat çekmeye başlar. Çaykara’dan gelenler, orada yaşayanlara göre çok farklı yaşam tarzları, tarım ve hayvancılık faaliyetleri, ürünlerini değerlendirme yöntemleri ve özellikle işbirliği alanında sergiledikleri dayanışma diğer köylere göre, yüksek gelişmişlik düzeyine ulaştırarak örnek olduklarını gösterdiler.
ÇAYKARA İLÇE COĞRAFYA
Yıllar önce bir dağ yamacının kayarak dere ağzını kapatması sonucu oluşan suni gölün hemen yanında başlayan gür çam ormanların yüksekliği 2000 metreyi bulur. Bu ormanların hemen bittiği yerde, hemen yöre insanlarının yazın kullandığı geniş yaylalarımız gelir. Son zamanlarda deniz turizmin den sıkılan yerli ve yabancı turistler Yayla Turizmine önem vermeleri neticesinde yaylalar da bu hareketlilikten nasibini almaya başlamıştır. Nitekim Sultanmurat Yaylasında 3 yıldızlı otel ayarında ve 150 yataklı modern otel 1997 yılında faaliyete geçmiş olup, halen var olan talepleri daha şimdiden karşılayamaz duruma gelmiştir. Keza aynı güzergah üzerinde bulunan Limonsuyu Yaylasında 100 yataklı otel bulunmakta olup, yapılan bu yatırımlar ilerde yapılacak yeni yatırımların müjdesini vermektedir. Ancak, Uzungölde yapılan yatırımlar, doğa güzelliklerini tahrip etmiş olup gidenleri kartpostallardan çok daha farklı hayal kırıklığına uğratan görüntüler karşılamaktadır.

Blog Listem